2 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği, Ankara, Türkiye
3 Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Kırşehir, Türkiye Amaç: Hastanemizde çalışan bilgisayar kullanıcılarında kümülatif travma bozuklukları (KTB) sıklığını araştırmak, KTB ile ilgili risk faktörlerini sorgulamak, hastaların dizabilite ve depresyon düzeylerini değerlendirmek ve bu faktörler arasındaki etkileşimi incelemekti.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya haftada en az 15 saat bilgisayar başında çalışan 20-50 yaş arasında 150 hastane çalışanı alındı. Bilgisayar çalışanları boyun, sırt ve üst ekstremite şikayetlerinin olmasına (Grup 1, KTB+) ve olmamasına göre (Grup 2, KTB-) 2 gruba ayrıldı. Kontrol grubu olarak, aktif lökomotor sistem yakınması bulunmayan ve bilgisayar çalışanı olmayan 50 hastane çalışanı alındı (Grup 3). Tüm katılımcılara ayrıntılı risk faktörü sorgulaması ve fizik muayeneyi içeren kendi hazırladığımız sorgulama formu dolduruldu. Olguların ağrı değerlendirilmesi vizüel analog skala (VAS) ile yapıldı. Jamar el dinamometresi ile tüm katılımcıların izometrik el kavrama güçlerine bakıldı. Hastaların duygusal durumlarını değerlendirmek için Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) kullanıldı. Hastaların genel dizabilite düzeylerini ölçmek için Türkçeye uyarlanmış Quick DASH skorlaması, çalışma esnasındaki dizabilitesini değerlendirmek için ise Quick DASH iş skoru kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya alınan gruplar incelendiğinde Quick DASH skoru, Quick DASH iş skoru ve BDÖ skoru, şikayeti olan grupta hem şikayeti olmayan grup hem de kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti (p<0,01 - p<0,05). Quick DASH ve Quick DASH iş skorları ile artmış meslekte geçirilen süre, günlük çalışma süresi, haftadaki şikayetli gün sayısı, ağrı süresi ve BDÖ skorunun artışı ile aile memnuniyetinin, sosyal hayat memnuniyetinin ve dominant el kavrama gücünün azalması arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon mevcuttu.
Sonuç: Çalışmamızda bilgisayar çalışanları arasında KTB’nin sık görüldüğünü ve ciddi dizabilite ve duygudurum bozukluğuna yol açtığını saptadık. Ciddi dizabilite ve iş gücü kaybına neden olabilen bu klinik antitenin tedavisinde ve daha önemlisi önlenmesinde; iş yeri şartları, ergonomik koşullar, depresyon ve aile ve sosyal yaşamdaki olumsuzlukların düzeltilmesinin büyük önem taşıdığını düşünmekteyiz.
Keywords : Kümülatif travma bozuklukları, ağrı, risk faktörleri, dizabilite